BLOG

İhtiyati Haciz Nedir ?

İhtiyati Haciz Nedir ?

İhtiyati haciz; parasal alacakların zamanında ödenmesini sağlamak için bir borçlunun malına, mülküne mahkeme kararıyla önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz, müessesi İİK’nın 257-268 maddelerinde düzenlenmiştir.

İhtiyati Haciz Şartları

2004 sayılı İcra İflas Kanun’un 257. Maddesinde İhtiyati Haciz şartları açıkça düzenlenmiştir:

Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklar ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:

1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;

2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”

  • Alacaklı para alacağına istinaden talepte bulunabilecektir.
  • Para alacağı, rehinle teminat altına alınmamış olmalıdır. Kanunda vadesi gelmiş ve rehinle teminat altına alınmayan para alacağı adına ihtiyati tedbir kararının verilebileceği belirtilmiştir.
  • Vadesi gelmemiş para borçlarına dair ancak İcra ve İflas Kanunu’nun 257. maddesinde belirtilen durumlar olması halinde ihtiyati haciz tedbir talebinde bulunabilecektir.
  • Alacağın dayanağının da mutlaka talep dilekçesinde belirtilmesi gerekmektedir. Alacaklı, alacağına dair deliller ile ispatını gerçekleştiremez ise ihtiyati haciz talebi mahkeme tarafından reddedilebilecektir. Mutlaka alacağa kaynak olarak bir belge, ilam veya ilam niteliğinde bir belge sunmalıdır.

Borçlunun mallarına ihtiyati haciz kararının verilmesi sonrasında alacaklı dava veya icra takibi açar ve sonucunda haklı bulunur ise tedbir konulan mallar icra dairesi tarafından satışa çıkarılacaktır. Satılan malların bedeli üzerinden alacaklının alacak bedeli ödenecektir.

İhtiyati Hacizde Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

İhtiyati hacizde görevli ve yetkili mahkeme HMK uyarınca düzenlenmiş olup kanun hükmü gereğince görevli mahkeme Asliye Mahkemeleridir.

Dava açıldıktan sonra ihtiyati haciz talep edilebilir mi?

İhtiyati haciz talebi için alacak davası açılmadan önce mahkemeye başvurulabileceği gibi, ihtiyati haczin mahkemeden dava açılırken dava dilekçesi ile ya da dava görülmeye devam ederken talep edilmesi de mümkündür. Dava açıldıktan sonra ihtiyati haciz ancak davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir.

İhtiyati Haciz Kararı:

Madde 258 – İhtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.

Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir.

İhtiyati haciz talebinin reddi kararı gerekçeli olarak verilir ve bu karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Yüzüne karşı aleyhinde ihtiyati haciz kararı verilen taraf da istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruları öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.

İhtiyatî Haciz Yargılaması

İhtiyatî haciz bir dava değildir, bir taleptir. İhtiyatî hacizle ilgili kararlar, maddî anlamda kesin hüküm oluşturmaz. İhtiyatî haciz yargılamasında basit yargılama usulü uygulanmaktadır [HMK 316/1-c] ve ihtiyatî hacze dair işler adlî tatilde de görülmektedir. [HMK 103/1-a].

Uyuşmazlık niteliği itibarıyla bir mahkemenin görevli alanına girdiğinde ihtiyatî haciz talebi de bu mahkemeye yöneltilir. Mesela ticarî alacak içeren ihtiyatî haciz, asliye ticaret mahkemesinden talep edilir.

İç ilişkide tahkim koşulu bulunması hâlinde de ihtiyatî haciz yine bu mahkemelerden istenir. Hakem kurulu, ihtiyatî tedbirden veya delil tespitinden farklı olarak [HMK 414/1] ihtiyatî hacze karar veremez. İhtiyatî haczin tahkimle ilişkisi, tahkim koşulu varsa, genel hükümlere göre görevli ve yetkili mahkemeden ihtiyatî haciz kararı alındıktan sonra hakem kuruluna iki hafta içinde dava açılması zorunluluğundan ibarettir [HMK 426/2]. Bu yapılmazsa, yasanın açık hükmü gereği, ihtiyatî haciz kendiliğinden kalkar [HMK 426/2].

Yasa Yolları

Mahkemenin ihtiyati haciz talebini ret ve kabul kararları için yasada ortak bir başvuru yolu öngörülmemiştir. Bu nedenle, ihtiyatî haciz talebinin reddi ile kabulü durumlarında yasa yollarının neler olduğu ayrı ayrı ele alınmalıdır.

  1. İhtiyatî Haciz Talebinin Reddi Durumunda;

Alacaklı, ihtiyatî haciz talebinin reddedilmesi durumunda istinaf yoluna başvurabilir [İİK 258/3]. Bu başvuru, bölge adliye mahkemesince öncelikle incelenir [İİK 258/3]. Bölge adliye mahkemesinin bu konuda verdiği karar kesindir [İİK 258/3].

  1. İhtiyatî Haciz Talebinin Kabulü Durumunda;

Borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haciz kararına karşı kararı veren, karardan sonra esas hakkında dava açılmış ise bu davanın görüldüğü mahkemeye, itiraz edebilir. Bu itiraz; ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve alacaklının gösterdiği teminata yönelik olabilir [İİK 265/1]. İtirazın süresi, borçlunun varlığında yapılan hacizlerde haczin tatbikinden, yokluğunda yapılan hacizlerde ise haciz tutanağının borçluya tebliğinden itibaren yedi gündür [İİK 265/1].  İhtiyatî haciz kararı verilmeden önce dinlenen borçlu, karara itiraz edemez; tüm itirazlarını dinlendiği sırada yapmalıdır.

İhtiyatî haciz kararı nedeniyle menfaati ihlâl edilen üçüncü kişi de ihtiyatî haczi öğrenmesinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Ancak üçüncü kişinin itirazı, ihtiyatî haczin dayandığı sebepler ve alacaklının gösterdiği teminatla sınırlıdır [İİK 265/2]. Bu kişinin, borçludan farklı olarak, mahkemenin yetkisine itiraz hakkı yoktur.

İtiraz her iki durumda da dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, dayandığı tüm belgeleri dilekçeyle birlikte mahkemeye sunar [İİK 265/3]. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı da mahkemeye çağırır; gelenleri dinledikten sonra, itirazı yerinde bulursa kararını değiştirir ya da kaldırır [İİK 265/3]. İki taraf da çağrıya rağmen duruşmaya gelmezse, incelemeyi evrak üzerinde yaparak karar verir [İİK 265/3].

Mahkemenin itiraz üzerine verdiği karara karşı istinaf yolu açıktır [İİK 265/4]. Ancak istinaf yoluna başvurulması, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz [İİK 265/4]. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler. Mahkemenin bu konudaki kararı kesindir [İİK 265/4].

İhtiyati Hacizde Teminat

İİK’nın 257. Maddesinde İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96. maddesinde yazılı teminatı vermeye mecburdur. Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz. Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder. Tazminat davası ihtiyati haczi koyan mahkemede dahi görülür.” Şeklinde teminata ilişkin hükümler açıkça düzenlenmiştir.

Teminat nedir?

Teminat, alacaklının ileride haksız çıkması nedeniyle borçlunun ve 3. kişinin uğrayacağı zararları karşılamak için alınmaktadır. Mahkemelerde genellikle alacağın yatıracağı teminat oranı %10-%15 oranındadır. Alacak bir ilamdan kaynaklanıyor ise alacaklının teminat göstermesi gerekmemektedir. Ancak ilam niteliğinde bir belge olması halinde alacaklının teminat yatırıp yatırmamasını mahkeme takdir edecektir. Alacaklının borçlu aleyhine başlatmış olduğu icra takibinin kesinleşmesinin ardından teminat olarak yatırdığı değeri geri alabilecektir.

Borçlu Tarafından Gösterilecek Teminat

Haczolunan mallar istenildiği zaman para veya ayın olarak verilmek ve bu hususu temin için malların kıymetleri depo edilmek veya icra memuru tarafından kabul edilecek esham ve tahvilat veya taşınır ve taşınmaz rehin veya muteber bir banka kefaleti gösterilmek şartıyla borçluya ve mal üçüncü şahıs elinde haczolunmuşsa bir taahhüt senedi alınarak bu şahsa bırakılabilir. İstenilecek teminat her halde borç ve masraf tutarını geçemez.

Borçlu, teminata ilişkin ihtiyati haczin kaldırılması talebini hakkında icra takibine başlanmadan önceki aşamada, ihtiyati haciz kararı veren mahkemeden ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmelidir. Bir sonraki adım olarak, icra takibi başlatıldıktan sonra, taahhüdü garanti altına almak için icra mahkemesine bir emir talebi sunulmalıdır. İİK'nın 266. maddesi bu durumu açıkça şöyle ifade etmektedir: ; Borçlu, …..ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer.”

Dava, ihtiyati haciz kararı verildikten sonra açılmışsa, teminata el konulmasına ilişkin önceki kararın iptali talebinin davayı gören mahkemeye sunulması gerekir.

İhtiyati Haciz Kararının Muhtevası:

İhtiyati haciz kararında:

  1. Alacaklının ve icabında mümessilinin ve borçlunun adı, soyadı ve yerleşim yeri,
  2. Haczin ne gibi belgelere müsteniden ve ne miktar alacak için konulduğu,
  3. Haciz konulmasının sebebi,
  4. Haczolunacak şeyler,
  5. Alacaklının zararın tazminiyle mükellef olduğu ve gösterilen teminatın nelerden ibaret bulunduğu yazılır.

İhtiyati Haciz Kararının İcrası:

Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. İhtiyati haciz kararları, İİK’nın 79. Maddesinden 99. Maddesine kadar olan maddelerdeki haczin ne suretle yapılacağına dair hükümlere göre icra edilir. İhtiyati haczin infazı ile ilgili şikâyetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır.

Haczi icra eden memur bir tutanak düzenler. Bunda haczolunan şeyler ve kıymetleri gösterilir ve derhal icra dairesine verilir. İcra dairesi, ihtiyati haciz tutanağının birer suretini üç gün içinde haciz sırasında hazır bulunmayan alacaklı ve borçluya ve icabında üçüncü şahsa tebliğ eder.

Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır. İhtiyatî haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur.

Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildirilir. Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder.

İhtiyati haczin kaldırılması:

Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer.

Borçlu ihtiyati haciz kararının kaldırılması amacıyla 2 yola başvuruda bulunabilmektedir;

1- Mahkemenin kendisini dinlemeden ihtiyati hacze dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkili olmadığını, teminata karşı, kendisi olmadan yapılan haciz uygulamasına karşı 7 gün içerisinde itiraz edebilir (İİK madde 265). Mahkeme tarafından borçlunun itirazına dair değerlendirmesi sonrası haklı bulması halinde kararı kaldıracaktır.

2- Diğer kaldırma yolu ise teminattır. Borçlu, para veya mahkemenin kabul edeceği taşınır veya taşınmaz rehni, devlet tahvili, banka mektubu sunması halinde mahkeme tarafından ihtiyati haciz kararı kaldırılabilecektir (İİK madde 266).

İhtiyati Haciz Kararına İtiraz, İtiraz Süresi ve Temyiz

Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuru ile yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı haklı görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge Adliye Mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.

İhtiyati Haciz Kararında Nelere İtiraz Edilebilir?

Mahkemenin vermiş olduğu ihtiyati haciz kararına itiraz etmek mümkündür. İİK madde 265’e göre, haciz tutanağına dair tebligatın gerçekleşmesinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz edilebilmektedir. İtiraz gerekçesi olarak;

  • Kendisi dinlenilmeden verilen kararın dayandığı sebepler,
  • Mahkemenin yetkisine ve teminat,
  • Kendisinin bulunduğu hacizlerde haczin tatbiki sunulabilecektir.

Kimler İtiraz Edebilir?

Mahkemenin kararına cevaben, borçlu ve menfaati ihlal edilen üçüncü kişinin itiraz hakkı vardır. İhtiyati haciz kararına mahkeme nezdinde itiraz, usul yönünden itiraz hakkı vardır. Borçlu, İİK'nın 265. maddesinde belirtilen nedenlerle itiraz eder ancak alacaklının talebine ilişkin nedenlerle itiraz edemez.

İhtiyati haciz 10 günlük süre ne zaman başlar?

İhtiyati haciz kararının geçerlilik süresi 10 gündür. 10 günlük sürenin başlangıcı, kararı mahkeme kaleminden tebliğ alınan tarih olmayıp, kararın yazıldığı tarihtir. 10 gün içinde icra müdürlüğüne müracaat edip ihtiyati haciz talebinde bulunulmaz ise ihtiyati haciz kararı kendiliğinden hükümsüz hale gelir.

İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tedbir Farkı

Her iki karar da tedbir içerir, ancak şartlara ve borcun niteliğine göre farklılık gösterir; Bakım sadece mali borçla ilgili konularda istenebileceği gibi, mali alacaklar dışında ihtiyati tedbire dayalı olarak da talep edilebilir.

İlgili malın siparişte talep edilmesi; ancak haciz konulmadan veya icra takibi başlatılmadan başvuru yapılır.

İhtiyati tedbir kararı verilmesi halinde, taraflar arasında üzerinde ihtilaf çıkan mala ilişkin karar istenebilir (Örneğin; dava konusu olan emlak veya araç). Müsadere halinde alacaklı, borçlunun malvarlığından herhangi birine karşı karşılıklı borca ​​dayalı olarak ilam talebinde bulunabilir, ihtilaflı mal varlığına ilişkin hüküm yoktur.

Ayrıca davacının hakkı varsa, geçici olarak yasaklanan mal da davacıya geçer. Alacaklı haklı ise müsadere halinde mal yediemin kurulu aracılığıyla satılır ve bedeli alacaklıya ödenir.